8 Mayıs 2011 Pazar

KILIÇ BALIĞININ GÖZÜNDEKİ ISITMA SİSTEMİ


Görme olayı bir dizi kimyasal olaylar sonucunda gerçekleşir. Hava serinledikçe kimyasal reaksiyonlar daha uzun zaman alır. Bu nedenle soğuk kanlılar sınıfına giren canlılar, eğer hızlı hareket eden nesneleri görmek istiyorlarsa kendilerini ısıtmak durumundadırlar. Bu nedenle, son derece soğuk derin deniz sularındaki kılıçbalıklarının avlanamaması gerekirdi.
Oysa kılıçbalıkları denizin 600 m. dibinde, ısının 5 dereceye kadar düştüğü yerlerde bile mürekkep balıklarını kovalayabilirler. Saate 60 km. hızla yüzen avlarını takip edebilmek için kılıçbalığının gözlerinin ısısını 20-25 derecede turabilmektedir.Kılıç balıkları; vücut kaslarından gelen ısının gözlerine aktarıldığı özel bir ısıtma sistemine sahip olarak yaratılmışlardır. Bu ısıtıcı sistem balığın, gözlerinin görme işlevi için gerekli ısıyı sağlar. Kılıçbalıkları bu sayede denizin 600 m dibinde, ısının 5 dereceye kadar düştüğü yerlerde bile mürekkep balıklarını kovalayabilirler.
Bu ısıtıcı sistem, balığın gözlerinin görme işlevi için gerekli olan ısıyı sağlar. Kılıç balığında böyle bir sistemin tesadüfen ortaya çıkması mümkün değildir. Ortada kendini hissettiren bir irade vardır. Bu irade balığın kendisine ait değildir. Bu iradenin sahibi; her şeyin sahibi olan, her şeye gücü yeten, bütün canlıların ihtiyaçlarını gideren Allah'tır.


AKDENİZ FOKU

Dünyada yaklaşık 500 Akdeniz fokunun yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Gücü, ''Araştırma yaptığımız bölgelerde 40 kadar fokun yaşadığını belirledik. Diğer bölgeleri de dikkate aldığımızda, dünyadaki fok nüfusunun yaklaşık 10'da birinin Türkiye'de bulunduğu sonucuna varıyoruz'' dedi.
  TEHDİT ALTINDALAR
Fokların soyunun tüm dünyada tehdit altında bulunduğunu vurgulayan Gücü, ''Türkiye'de ise her bölgede farklı tehditlere maruz kalıyorlar'' dedi.



Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde 1994 yılında kurulan Ulusal Fok Komitesinin, 2001 yılına kadar çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Gücü, ''Ancak, komisyon son 3-4 senedir hiçbir faaliyet yürütmemekte. Bu komisyonun aktif hali getirilmesi, fokların korunması açısından çok önemli'' dedi.
Çalışmalara gönüllü olarak katılacak, üniversitelerin deniz bilimleri bölümlerinde okuyan öğrencilere ihtiyaçları bulunduğunu ifade eden Gücü, ''Bu konuda Antalya'daki çalışmalarımıza katılmaları için üniversitelerdeki öğrencilere çağrı yaptık. Amacımız fokları sevdirip, yürüttüğümüz çalışmaları öğretecek ve sürdürecek kişiler bulmak'' dedi.




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder